İlk olarak 90’lı yıllarda Sun sunucular ile tanışmıştım. SPARC işlemcili bu sunucuların üzerinde Solaris işletim sistemi kullanıyorduk. Donanım ve işletim sistemi aynı firmanın ürünü olunca uyumluluk da daha iyi oluyordu. x86 ortamında 64 bit işlemciler yokken 64 bit SPARC işlemciler çıkmıştı. Solaris 7 ile birlikte işletim sisteminin 64 bit desteği de gelmişti. Sun’ın SPARC işlemcili sunucularını yıllarca kullandık. Çok sağlam makinelerdi.
2000’li yıllarda Sun, AMD ve Intel işlemcili sunucular çıkartmıştı. Biz de maliyet olarak daha uygun geldiği için Intel işlemcili sunuculardan almıştık. Bu sunucuları da yıllarca kullandık ama ben onları SPARC işlemcili sunucular kadar sevemedim. Bu sunucularla birlikte artık bizim için SPARC devri kapanmıştı. Bir daha SPARC işlemcili sunucu satın almadık.
Oracle Sun’ı satın aldıktan sonra Sun sunucuları üretmeye devam etti. Fakat Oracle, Exadata, Oracle Database Appliance (ODA) gibi sunuculara ağırlık verdi. ODA’nın ilk çıkan versiyonunu almıştık. ODA makineleri Oracle RAC kurulumunu çok kolaylaştırıyor. İlk ODA makinesi disk arızası dışında bir sorun çıkartmamıştı. Memnun kalınca ODA’nın 6. neslini de almıştık.
2010’dan sonra farklı x86 işlemcili sunucular aldık. HP’nin ML serisi tower kasa sunucularını kullandık. Daha sonra DL serisi rack sunuculara yöneldik. Yıllarca kullandık ama ben bu sunuculara pek ısınamadım. Bu sunucular ile değişik sorunlar yaşadım. Güç kaynağı sağlam olduğu halde sunucu hiç açılmıyordu mesela. Ne olduğunu bilmediğim bir parçası değişmişti. Sonra sunucu kendine geldi ama bu tür arızalara alışık olmayınca yadırgıyorum. Şu anda bir sunucu daha arada bir kendi kendine kapanıp açılıyor. Nedenini anlamak zor. Bu sunucularda zaman zaman ilginç bir disk arızası ile karşılaşıyorum. Diskler görünürde sağlam gibi duruyor. RAID kartı arıza bildirmiyor ama diskin biri sistemin kendi kendine kapanmasına yol açıyor. Hangi disk olduğunu bulmak çok zahmetli. Birer birer disklerin bağlantısını çıkartıp takarak test ediyorum. Problemli diski çıkarttığımda sistem düzgün çalışmaya başlıyor.
Şu anda en çok beğendiğim sunucular SuperMicro sunucular. Fiyat performans dengesini iyi tutturuyorlar bence. SuperMicro sunucuları RAID kartı ile kullanmayı sevmiyorum. İki kere RAID kartı arızası sorunu yaşadım. Ben ZFS seven biri olarak zaten ZFS kullanacağım sunucularda RAID kartlarını almıyorum. Şimdilerde NVMe disklerle birlikte daha da rahatladım. Artık RAID desteği olmayan SAS kartı peşinde koşmuyorum. Nasıl oluyor bilmiyorum ama bazı sunucular ilk alındığı anda işlemci, bellek gibi önemli donanımları sorunlu gelebiliyor. Garantiden değişmesine rağmen arızanın tespiti bazen uğraştırıyor. Bir keresinde yeni bir sunucunun 3 tane bellek modülü arızalı çıkmıştı. Sunucu kendi kendine kapanıp açılıyordu. IPMI event log’undan bellek kaynaklı olduğu anlaşılmıştı. Bir başkasında ise sorunun kaynağı işlemci çıktı. İlginç bir şekilde satıcı işlemciden şüphelenmedi. Anakartı bile değiştirdiler ama en son işlemci değişince sorun ortadan kalkmıştı.
Güncelleme nedeni ile yeniden başlatma ihtiyacı olmazsa ve elektrik kaynaklı bir sıkıntı olmazsa bir sunucu yıllarca kesintisiz çalışabilir. Tabii üzerindeki işletim sistemi de çok önemli. İşletim sistemi kaynaklı bir yazılım problemi de yeniden başlatmayı gerektirebilir. Ben yıllar içinde Solaris, SmartOS, FreeBSD ve Linux işletim sistemleri kullandım. Hepsi bu açıdan oldukça başarılı sistemler. Şimdilerde tercihim SmartOS veya Linux oluyor. Sunucuyu satın alırken bu sistemlere uygun sunucu seçmeye çalışıyorum.