cat kopru

Karşıya Geçmek

by

Yolumuzun üzerinde olan bir akarsu veya boğazdan karşıya geçmek, eğer bir köprü varsa kolay oluyor. Yoksa su geçit vermeyebiliyor. O köprüleri yapanların ne emeklerle yaptıklarını düşünmeden geçiveriyoruz. Bazı köprüler estetik olarak da çok güzel görünüyor.

İstanbul’a araba ile gittiğimiz zamanlarda karşıya Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçiyoruz. Köprüden geçerken boğaz manzarası beni çok etkiliyor. Hatta trafik sıkışık olduğu zaman daha çok hoşuma gidiyor, çünkü etrafa daha rahat bakabiliyorum. Tabii İstanbul’da yaşasaydım ve her gün köprüden geçmem gerekseydi ne düşünürdüm bilmiyorum.

Boğaz köprülerinden başka Marmaray ve Avrasya Tüneli ile de karşıya geçmek mümkün. İkisini de denedim. İnsan boğazdan geçtiğini anlamadan kendini karşıda buluyor. Güzel çözümler ama boğazın güzelliğini görmek isteyen birine hitap etmiyor.

Boğazdan karşıya vapur ile geçmenin de ayrı bir zevki var. Özellikle yaz sıcağında vapurun açık kısmında oturup boğazdaki esintiyi hissederek karşıya geçmek çok güzel oluyor.

Akarsuların üzerine yapılan kemer köprüler hep çok hoşuma gitmiştir. Rize, akarsuları çok olduğu için kemer köprüleri de çok olan bir şehir. Bu köprülerin bazıları sadece yayalar için. Yeşil ortamın içindeki bu kemer köprüler çok güzel görünüyor. Yıllar önce yapılmış bu köprülerin çoğu hala ayakta. Kemer köprü doğal olarak yüksek olduğu için su miktarı artsa bile herhangi bir tıkanma olmadan suyu geçirebiliyor.

Taştan yapılmış kemer köprüler üzerinde rahatça yürünüyor. Ama sallanan bir asma köprüden geçerken insan tedirgin oluyor. Tar Deresi Şelalesi’ne giderken bu şekilde bir köprüden geçmek gerekiyor. Yürürken köprü sallanıyor. Bir an önce karşıya varsam diyorum.

Likya yolunda yürürken önümüze küçük dereler çıktı. Ya geri dönecektik ya da çok derin olmayan derenin içinden geçecektik. Ayakkabılarımızı ve çoraplarımızı çıkardık, paçalarımızı sıvadık ve yalın ayak dere sularından geçtik. Suyun derin olmadığı ve akıntının kuvvetli olmadığı bir yerden geçmek önemli.