Eğitim Vermek

by

Eğitim vermeye 1997 yılında Solaris işletim sistemi ile başladım. 2022 yılına kadar Solaris ve Linux’un farklı konularında eğitimler verdim. Kurumsal eğitimler veriyordum. Eğitimler aralıklı olduğu için bir anlamda sıkılmadan yıllarca eğitim verdim. Her hafta eğitim veriyor olsaydım sanırım yıllar önce bu işi bırakırdım. Eğitim vermediğim zamanlar, anlattığım konuların pratiğini yapmak için geçirdiğim zamanlardı.

Gerçek sistemler üzerinde tecrübe kazanmak çok önemli. Çünkü tecrübem sayesinde sorulan sorulara rahatlıkla cevap verebiliyor ve bu yüzden oluşabilecek moral bozukluğunun önüne geçiyordum. Tabii eğitim alan kişilerin durumu da çok önemli. Konuya ilgili ve gerçekten öğrenmek için gelmiş olan kişiler, anlatan kişinin daha iyi motive olmasını sağlıyor.

Kurumsal eğitimlerin bir avantajı sınıf mevcutlarının az olmasıydı. Verdiğim çoğu eğitimde katılımcı sayısı on kişiden az olmustur. Az kişi olduğu zaman her bir katılımcı ile ilgilenme şansı da bulabiliyordum. En çok beğenilen eğitimler pratik yaptırarak anlattıklarım olmuştur. Yani o anda anlattığım konu ile ilgili örnekleri katılımcılarla beraber yaptığımda ve problem yaşayan kişiye anında müdahale ettiğimde, eğitimler daha verimli olmuştur. Ben en çok dört kişilik sınıfları seviyordum. Rahat rahat uygulama yapıyor ve herkesi canlı olarak takip edebiliyordum. En az beğenilen eğitimler ise sadece slayt üzerinden anlatarak verdiğim eğitimlerdir. Bu tarz eğitimler çok az oldu. Nadiren, uygulama ortamının olmadığı anlarda bu şekilde yapmak zorunda kaldım. Katılımcılara uygulama yaptırmadan sadece kendim örnek yaparak anlattığım eğitimler bir derece daha iyi ama insanlar uygulama yapmayınca pek kalıcı olmuyor.

Bazı eğitimlerde katılımcılar, ben anlattıktan sonra eğitim dokümanını takip ederek uygulama yaptılar. Bu yöntemde de verim daha az oldu. Çünkü uygulama sırasındaki adımları anlayarak takip edemeyen çok kişi oldu. Açıklamaları okumadan uygulama yaptıkları için çok kolay hata yapabiliyorlardı. Bazıları ise ne olup bittiğini anlamadan motamot bir şekilde talimatları takip ediyorlardı.

Tecrübeli olmadığım konularda eğitim vermekten mümkün oldukça kaçındım. Çünkü eğitim sırasında çıkabilecek problemleri çözebilmeli ve sorulan sorulara cevap verebilmeliydim. Yine de bazen kaçamadığım eğitimler olmuştur. Örneğin bir keresinde AIX eğitimi vermiştim. Giriş seviyesi bir eğitimdi ama AIX hiç kullandığım bir sistem değildi. Eğitim öncesi bir AIX sunucu üzerinde kendi kendime çalıştım. Buna rağmen eğitim sırasında kendimi hiç rahat hissetmedim ve eğitimden zevk alamadım. Eğitim beğenildi ama bu şekilde eğitim vermenin beni ne kadar rahatsız ettiğini görmüş oldum.

Pandemi zamanında uzaktan eğitimler çoğaldı. Ben de internet üzerinden eğitimler verdim. Bu eğitimlerden pek zevk alamadım. Çünkü katılımcılar kameralarını kapatmayı tercih ediyorlardı. Çoğu eğitimde hemen hemen hepsi kamerasını kapatıyordu. Bu eğitmenin motivasyonunu çok düşüren bir durum maalesef. Bir sınıftayken karşıdakinin bakışları bile konuyu anlayıp anlamadığını gösterebiliyorken, duvara anlatır gibi ders anlatmak hiç zevkli olmuyordu.

Eğitim vererek kendimi de daha iyi geliştirdim. Anlattığım konulara hakim olmak ve gelebilecek her tür soruya cevap verebilmek için dikkatli çalışıyordum. Bazı konuları anlatırken daha iyi kavradığımı da itiraf etmeliyim. Hiç unutmam. ZFS konusunu anlatırken, gerçek sistemlerde karşılaştığım ve çözemediğim bir problemin çözümü aklıma gelmişti.

Eşim hayatta olsaydı daha ne kadar eğitim vermeye devam ederdim bilmiyorum. Onu kaybettikten sonra eğitim vermeyi bıraktım.